Moda hukuku, her ne kadar Amerika Birleşik Devletleri,
Japonya, Fransa ve İngiltere gibi geleneksel moda pazarlarının geliştiği
ülkelerde oturmuş ve pratik zeminini bulmuş bir hukuk disiplini olsa da
Türkiye’de birçok moda disiplininde olduğu gibi yeni yeni gelişmekte ve
sektörün hukuki ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmaktadır. Moda hukuku aslında
çoğumuzun da bildiği gibi Fikri Mülkiyet Hukuku başta olmak üzere, Sözleşmeler
Hukuku, İş Hukuku, Rekabet Hukuku, Reklam Hukuku ve Uluslararası Ticaret Hukuku
gibi pek çok hukuk dalını içinde barındıran geniş kapsamlı yeni bir hukuk dalı
olarak kabul ediliyor. Moda Hukuku çok yeni bir hukuk dalı olarak bugün hukuk
dünyasında yer edinse de aslında tasarımcıların, moda evlerinin ve pek çok
kendi markasını kurmaya çalışan yeni girişimcilerin en çok yardıma ihtiyaç
duyduğu alanlardan birisi. Çünkü moda tasarım sektöründe bir ürünün ve hizmetin
kavramsal tasarımından tüketiciye ulaşana kadar gerekli olan tüm faaliyetler
zincirinin iyi kurgulanması ve yönetilmesi gerekmektedir. Başka bir deyişle
moda hukuku bir tasarımcının sahip olduğu soyut bir tasarımın haklarını
savunurken, büyük markaların imza niteliğinde olan tasarımlarını ve markalarına
değer katan isim haklarını da savunmaktadır.
Moda Hukuku, başta Fikri Mülkiyet Hukuku olmak üzere,
Sözleşmeler Hukuku, Uluslararası Ticaret Hukuku, Reklam Hukuku, Rekabet Hukuku
ve İş Hukuku gibi birçok hukuk disiplinini içinde barındırmaktadır. Moda
Hukuku, moda endüstrisi pazarında, bir ürünün kavramsal tasarım aşamasında bu
ürün üzerindeki fikri ve sınaî hakların korunmasından, üretim, pazarlama-satış,
tüketim ve sonrası aşamalarına kadar ki süreçlerde belirlenen stratejilerin
hukuki zeminini oluşturma noktasında değer zincirinin tüm aşamalarında pratik
zeminini bulan yeni bir hukuk dalı olarak karşımıza çıkmaktadır. Moda
sektöründe bir ürünün ve hizmetin kavramsal tasarımından tüketiciye erişimine
kadar gerekli olan tüm faaliyetleri içeren değer zincirinin iyi kurgulanması ve
yönetilmesi gerekmektedir. Küreselleşen moda endüstrisinde, rekabet
üstünlüğünün kazanılması için bu süreçlerdeki markalaşma, tasarım, üretim,
satış-pazarlama, dağıtım ve lojistik stratejilerinin kurgulanması ve
yönetilmesi aşamasında moda hukuku büyük bir önem taşımaktadır. Söz konusu
değer zincirinin yönetim stratejilerinin sağlıklı bir şekilde belirlenmemesi ve
yönetilmemesi, amaçlanan rekabet üstünlüğünün elde edilememesine sebep
olacaktır. Moda hukuku, bu süreçlerde değer zincirinin her aşamasında söz
konusu stratejilerinin belirlenmesi ve yönetilmesiyle yaratıcı ve katma değer
yaratmaya odaklı bilincin gelişmesine ve bu sayede de küresel pazarda rekabet
üstünlüğünün elde edilmesinde büyük bir öneme sahiptir. Moda hukuku alanında
aktif olarak faaliyet gösteren büromuz, küresel ve yerel moda markaları, tekstil
firmaları, moda tasarımcıları, devlete bağlı hazır giyim ve tekstil dernek ve
birliklerinin hakları konusunda bilinçlenmelerini sağlamaktadır. Aynı zamanda
söz konusu iştiraklerin küresel pazarda rekabet edebilmek için ihtiyaç
duydukları hukuki yardım ve yönlendirmeler büromuzdaki uzman avukatlar
tarafından yapılmaktadır.